• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

 

         BÖREKOĞLU HUKUK BÜROSU

                                   Av. Serdar BÖREKOĞLU

Site Menüsü

Anasayfa

Tutuklulukta geçecek süre Madde 102 – (1) (Değişik: 6/12/2006 – 5560/18 md.) Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde tutukluluk süresi en çok bir yıldır. Ancak bu süre, zorunlu hallerde gerekçeleri gösterilerek altı ay daha uzatılabilir. (2) Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, tutukluluk süresi en çok iki yıldır. Bu süre, zorunlu hallerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam üç yılı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarda beş yılı geçemez
TMK nun 528 ve devam eden maddeleri Mirastan feragat sözleşmesi ve sonuçlarını düzenlemiştir.  Madde 528 Mirasbırakanın, bir mirasçısı ile karşılıksız veya bir karşılık sağlanarak mirastan feragat sözleşmesi yapabilmesine olanak sağlamış bu durumda, Feragat edenin, mirasçılık sıfatını kaybedeceği öngörülmüştür.
07.02.2021
17.02.2021
TBK 74. maddesinde Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz. Yine TBK 75. maddesinin Tazminat hükmünün değiştirilmesi başlığında,  Bedensel zararın kapsamı, karar verme sırasında tam olarak belirlenemiyorsa hâkim, kararın kesinleşmesinden başlayarak iki yıl içinde, tazminat hükmünü değiştirme yetkisini saklı tutabilir.
Sebepsiz zenginleşme TBK.nun 77  ve devam eden maddelerinde düzenlenmiştir. Madde 77 Şartlar kısmında Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlü olduğu belirtilmiştir. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur. Borçlanılmamış edimin ifası durumunda ise MADDE 78  Borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimse, bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebilir. Zamanaşımına uğramış bir borcun ifasından veya ahlaki bir ödevin yerine getirilmiş olmasından kaynaklanan zenginleşmeler ise geri istenemez. Borç olmadığı hâlde ödenmiş olan edimin geri istenmesine ilişkin diğer kanun hükümleri saklıdır.
17.02.2021
17.02.2021
Yeni TTK ve Borçlar kanunu ile faiz ve temmerüt faizine ilişkin bir çok önemli düzenlemeler yürürlüğr girmiştir. Bileşik faizin uygulamasının kapsamı daraltılmıştır. Bileşik faiz, yalnız cari hesaplarda ve her iki tarafın tacir olduğu işlerde geçerli olacağı duruma getirilmiştir. Ve sözleşmelerde kararlaştırılacak yıllık temerrüt  faiz oranının, Kanunda belirlenen yıllık faiiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacaktır.
TBK MADDE 285- Bağışlama sözleşmesi, bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere, malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği sözleşme olarak tanımlamıştır. Henüz edinilmemiş olan bir haktan feragat etmek veya bir mirası reddetmek, bağışlama değildir. Ahlaki bir ödevin yerine getirilmesi de bağışlama sayılmaz. MADDE 286 da- Fiil ehliyetine sahip olan herkes, eşler arasındaki mal rejiminden veya miras hukukundan doğan sınırlamalar saklı kalmak üzere, bağışlama yapabileceği Fakat, Bağışlamayı izleyen bir yıl içinde başlatılmış bir yargılama sonucunda bağışlayanın, savurganlığı yüzünden kısıtlanmasına karar verilirse, o bağışlama mahkemece iptal edilebileceği yazılıdır Bağışlanan için ise MADDE 287  Fiil ehliyeti bulunmayan kişi ayırt etme gücüne sahipse, bağışlamayı kabul edebilir. Ancak, bağışlananın yasal temsilcisi bu kişinin bağışlamayı kabulünü yasaklar veya bağışlanılan şeyin geri verilmesini emrederse, bağışlama ortadan kalkacağını düzenlemiştir.
18.02.2021
18.02.2021
Bir Malvarlığının veya işletmenin devralınması TBK 202. ve devamındaki maddelerinde düzenlenmiştir. MADDE 202  Bir malvarlığını veya bir işletmeyi aktif ve pasifleri ile birlikte devralan, bunu alacaklılara bildirdiği veya ticari işletmeler için Ticaret Sicili Gazetesinde, diğerleri için Türkiye genelinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde yayımlanacak ilanla duyurduğu tarihten başlayarak, onlara karşı malvarlığındaki veya işletmedeki borçlardan sorumlu olur. Bununla birlikte, iki yıl süreyle önceki borçlu da devralanla birlikte müteselsil borçlu olarak sorumlu kalır. Bu süre, muaccel borçlar için, bildirme veya duyuru tarihinden; daha sonra muaccel olacak borçlar için ise, muacceliyet tarihinden işlemeye başlar. Borçların bu yoldan üstlenilmesinin sonuçları, dış üstlenme sözleşmesinden doğan sonuçlarla özdeştir. Bildirme veya ilanla duyurma yükümlülüğü devralan tarafından yerine getirilmedikçe, ikinci fıkrada öngörülen iki yıllık süre işlemeye başlamaz.
01.01.2002 tarihinde Türk Medeni Kanunu'nu yürürlüğe girmesiyle. TMK’nın yürürlük tarihinden itibaren yasal mal rejimi olarak, edinilmiş mallara katılma rejimi kabul edilmiş oldu. TMK 218. maddesinin  Mülkiyet başlığı altında bu hakkın kapsamı belirtilmiş  ve Madde 218- Edinilmiş mallara katılma rejimi, edinilmiş mallar ile eşlerden her birinin kişisel mallarını kapsar denmiştir. Devamla II. Edinilmiş malların Madde 219 da tarifi yapılmıştır Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir. Bir eşin edinilmiş malları özellikle şunlardır: 1. Çalışmasının karşılığı olan edinimler, 2. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler, 3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar, 4. Kişisel mallarının gelirleri, 5. Edinilmiş malların yerine geçen değerler.
20.02.2021
21.02.2021
4857 Sayılı İş Kanunu'nda İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmesi olarak tanımlanmıştır  İş sözleşmesi, Kanunda aksi belirtilmedikçe, özel bir şekle tâbi değildir. Süresi bir yıl ve daha fazla olan iş sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması zorunludur. Bu belgeler damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan muaftır. Yazılı sözleşme yapılmayan hallerde işveren işçiye en geç iki ay içinde genel ve özel çalışma koşullarını, günlük ya da haftalık çalışma süresini, temel ücreti ve varsa ücret eklerini, ücret ödeme dönemini, süresi belirli ise sözleşmenin süresini, fesih halinde tarafların uymak zorunda oldukları hükümleri gösteren yazılı bir belge vermekle yükümlüdür. Süresi bir ayı geçmeyen belirli süreli iş sözleşmelerinde bu fıkra hükmü uygulanmaz. İş sözleşmesi iki aylık süre dolmadan sona ermiş ise, bu bilgilerin en geç sona erme tarihinde işçiye yazılı olarak verilmesi zorunludur.
Büromuz profesyonel, alanında uzman Sigorta Hukukçuları ve Sigorta Hukuku'nun tüm alanlarında, mal ve can sigortalarında yaşanan hukuki uyuşmazlıkların çözümünde müvekkillerinin yanındadır. Büromuz, müvekkillerimizin mahkemelere yansıyan karmaşık sigorta uyuşmazlıklarında avukatlık hizmeti vermenin yanı sıra, hasar yönetim hizmetleri çerçevesinde sigortalıların, adli ve idari davalarının takibi, sigorta ihtilaflarının sulh veya alternatif çözüm yolları ile halline yönelik hizmetleri de vermektedir.
23.02.2021
15.02.2022
 3