• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

 

         BÖREKOĞLU HUKUK BÜROSU

                                   Av. Serdar BÖREKOĞLU

Site Menüsü
Mal Kaçırma (Muris Muvazaası) İhtilafları hakkında bazı açıklamalar

Ülkemizde miras bırakanlar, mirasçılarından veya 3. kişilerden mal kaçırma amacıyla mirasçılarından mallarını kaçırmakta, onları miras hakkından mahrum etmek istemektedirler. Fakat bu yola başvuran miras bırakan ile mirasçı arasında genelikle diğer mirasçılarından kaçırmak istedikleri taşınmazların devir sebebini gerçek bir alım satım işlemi olarak göstermektedirler. Bu durumda, hakları ihlal edilen varisler Türk Medeni Kanununda muris muvazası sebebiyle ayrı bir hüküm bulunmadığından TBK. Nun 19 maddesinden hareket ederek mirasçılarının ölümüyle beraber, lehine taşınmaz devir edilen aleyhine tapu iptal ve tescili davası açarak haklarını geri almak istemekte ve bu davalarda başarılı olabilmektedirler. Açılan davaların kazanılmasıyla mirasçının ve miras bırakanın yapmış bulundukları işlemler iptal edilmiş bulunmaktadır. Uygulamada, mirasçılarından bir kısmını tamamen miras hakkından yok etme kastıyla kanımca yanlış bir yol seçilmektedir. Halbuki, bir veya bir kaç mirasçısının diğer mirasçılarından daha fazla mirasından hisse almasını isteyen bir kişi, saklı paylarına dikkat ederek yapacağı bağişlama veya vasiyetneme ile  istenmiyen mirasçılar normal miras hisselerine göre daha az miras hisselerine sahip olacaklar, ama ortada hukuki bir ihtilaf kalmayacaktır. Saklı hisseye dikkat edilerek veya edilmeden yapılan bağışlama veya vasiyetnamelerde,   işlem tarihinde akıl sağlığı yerinde olmayan mirasçının işlemleri diğer mirasçılar tarafından iptale konu olup, akıl saglığı yerinde iken yapılan saklı hisseye tecavüz eden miktarlar ancak tenkis davasının konusudur.

Muris Muvazasında, miras bırakan gerçekte tapuda bağış sözleşmesi yapmasına rağmen görünürde ortada alım satım sözleşmesi varmış gibi gözüktüğünden irade sakatlığı yüzünden bu işlemler kolay iptal edilebilmektedir. Fakat, Yargıtayın bazı kararlarında muvazalı yapılan mirasçılar tümü arasında paylaştırma şeklinde ve Mehir gibi işlemlere geçerlilik vermiştir. Çünkü muris muvazasında en önemli beş şarttan birisi mal kaçırma amacı olmalıdır.

Muvazalı işlem sonucu, diğer mirasçıya devir edilen taşınmaz iyiniyetli 3. Kişilere devir olunduğu takdirde artık ortada bir tazminat davasından bahsedilecektir.

Muvaza davası, bütün mirasçılara tannımış bir hak olup, saklı pay sahibi olup olmamanın önemi yoktur. Mirasçılar bu davayla tapu iptal ve tescili davası açabileceği gibi taşınmazın terekeye döndürülmesinide isteyebilir.

Tapusuz tasşınmazlarda zilyetliğin devri menkul satışı gibi hükümlere tabi olup bir tapu iptali veya tescili davasına konu edilemez.

Diğer sorularınız için

0535 572 90 93 numaralı telefondan

Danışma hizmeti alabilirsiniz

  
504 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın