• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

 

         BÖREKOĞLU HUKUK BÜROSU

                                   Av. Serdar BÖREKOĞLU

Site Menüsü
Yabancı Mahkeme Kararlarının Tenfizi ve Tanınması

 Yabancı Mahkeme kararların Türkiyede kesin hüküm , delil veya icra edilebilirlik niteliğinin olabilmesi  Tanıma ve Tenfiz davalarıyla olur. Bir hükmün, boşanma kararları gibi sadece tanınması için Tanıma Davası   yeterli iken İcrai nitelikte hüküm doğurması istenen kararlar Tenfiz davasının konusunu oluşturur.                                                     

                                 Yabancı Mahkeme ve Hakem Kararlarının Tenfizi ve Tanınması  5718  sayılı Milletlerarası  Özel Hukuk ve Usûl Hukuku  Hakkında Kanunun  50 ve 59 maddelerinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştır.

                                   Tenfiz  konusu 50. maddede düzenlenerek  Tenfiz kararının    Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlanarak,  Yabancı mahkemelerin ceza ilâmlarında yer alan kişisel haklarla ilgili hükümler hakkında da tenfiz kararı istenebileceği belirtilmiştir.

                                   Tenfiz davalarında 51. maddede Tenfiz kararları hakkında görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu  Yetkili Mahkemenin de  Bu kararların kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa sâkin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye'de yerleşim yeri veya sâkin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinin olduğu yazılıdır.  Herkes tenfiz isteminde bulunabilir. Tenfiz istemi dilekçe ile olur. Dilekçeye eklenecek belgeler   MADDE 53  de gösterilmiştir– (1) Tenfiz dilekçesine aşağıdaki belgeler eklenir:              a) Yabancı mahkeme ilâmının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilâmı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesi.    b) İlâmın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesi.  

Yetkili mahkeme tenfiz kararını aşağıdaki şartlar  dâhilinde verir: ( MÖHUK mad 54 )

  1. a) Türkiye Cumhuriyeti ile ilâmın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiilî uygulamanın bulunması.
  2. b) İlâmın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması veya davalının itiraz etmesi şartıyla ilâmın, dava konusu veya taraflarla gerçek bir ilişkisi bulunmadığı hâlde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmiş olmaması. 
  3. c) Hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması.

                                                      ç) O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması.             

                                         Tenfiz istemine ilişkin dilekçe, duruşma günü ile birlikte karşı tarafa tebliğ edilir. İhtilâfsız kaza kararlarının tanınması ve tenfizi de aynı hükme tâbidir. Hasımsız ihtilâfsız kaza kararlarında tebliğ hükmü uygulanmaz. İstem, basit yargılama usulü hükümlerine göre incelenerek karara bağlanır. Karşı taraf ancak bu bölüm hükümlerine göre tenfiz şartlarının bulunmadığını veya yabancı mahkeme ilâmının kısmen veya tamamen yerine getirilmiş yahut yerine getirilmesine engel bir sebep ortaya çıkmış olduğunu öne sürerek itiraz edebilir

                                          Tenfiz isteminin kabul veya reddi hususunda verilen kararların temyizi genel hükümlere tâbidir. Temyiz, yerine getirmeyi durdurur.

                                           Tanıma      MÖHUK da 58. Maddede düzenlenmiştir. Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz. Bir başka anlatımla Türkiye Cumhuriyeti ile ilâmın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiilî uygulamanın bulunması gerekmez.     İhtilâfsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tâbidir.   Yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır.    Yabancı ilâmın kesin hüküm veya kesin delil etkisi yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder.

                                          Tanıma ve Tenfiz Davaları kısa süren davalardan olmasına rağmen tarafların yurt dışında olması  durumlarında bu süreler uzayabilmektedir. Yurt dışında yaşayan Türklere Konsolosluk veya Büyükelçilik vasıtasıyla tebligat yapılırken yabancı uyruklu kimselere Adalet bakanlığı vasıtasıyla tebligat yapılabilmekredir.

                                          Tanıma ve Tenfiz davalarında asıl görevli mahkemeler Asliye Hukuk Mahkemeleri olmasına rağmen Aile Hukuku ile ilgili konularda Yargıtay Aile Mahkemelerinin görevli olduğuna dair verdiği kararları vardır.

                                         Tanıma talepleri derdest bir davada ileri sürülebilse bile Tenfiz talebi ancak açılacak yeni bir davanın konusu olabilir.

Diğer sorularınız için

0535 572 90 93 numaralı telefondan

Danışma hizmeti alabilirsiniz

  
387 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın