BÖREKOĞLU HUKUK BÜROSU
Av. Serdar BÖREKOĞLU
ADLİ YARDIM VE AYM KARARI Adli Yardım, mali gücü yetersiz olanların dava açma hakkından yoksun kalmaması için getirilmiş bir kurumdur. Mali olanakları yetersiz kişilerin dava harç ve masraflarından muaf tutulması ve kendisi için baro tarafından ücretsiz avukat görevlendirilmesidir. Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler. Bu imkandan Kamuya yararlı dernek ve vakıflar da yararlanabilir. Adli yardım kararı, tüm yargılama ve takip giderlerinden teminat göstermekten de muafiyet şeklinde kısmi veya tam olarak gerçekleşebilir. Bir davanın avukat ile takibi gerekiyorsa, ücreti sonradan ödenmek üzere bir avukat temini gibi hususları sağlar. Adli yardım Ceza davaları haricindeki davalar içindir. Ceza davalarında adli yardım sistemi farklıdır. Adli yardım talebi, dava açılmadan önce veya sonra barolara veya mahkemelere yapılabilir. Hatta bu olanaktan Kanun yolları aşamasında da yararlanabilir. Baroya adli yardım talebinde bulunmayarak Mahkemeye adli yardım talebinde bulunan şahıslar gerekli belgeleri ve iddiasıyla birlikte mali durumunu gösteren belgeleri eklemelidir. Adi yardım talebinin reddine bir hafta içinde itiraz edilebilir. Anayasa Mahkemesi’nin 18/08/2023 tarihli aşağıda esas gerekçesini gösterdiğimiz iptal kararıyla bu müesseseden kişilerin yararlanmasına daha fazla imkan verilmiş olup, İş bu kararla her olayın kendi özelliğine göre mahkemelerin Adli Yardım kararı vermesi gerekmektedir. “ Yargılama makamları başvurucunun söz konusu tutarı ödemesi hâlinde kendisinin ve ailesinin geçimini önemli ölçüde güçleştireceği iddiasını desteklemek için ne diğer belgelere ne de muhtarlıktan aldığı belgeye itibar etmiştir. Başvurucu üzerine kayıtlı taşınmazın varlığından ve niteliğinden Mahkemeyi haberdar etmiştir. Mahkeme yaptırdığı diğer araştırmalara ve ibraz edilen belgelere rağmen başvurucu üzerine kayıtlı bir taşınmazın varlığının hangi nedenle adli yardımdan faydalandırmama için gerekçe oluşturduğunu belirtmeden salt taşınmaz sahibi olmanın adli yardımdan faydalanmaya engel olacağı şeklinde katı ve kategorik bir yorum yapmış, başvurucunun itirazı üzerine inceleme yapan mahkeme de bu yorumu benimsemiştir. Bu şekildeki kategorik yaklaşım, adli yardım kararı verilmesinde ilgililerin gerçek mali durumlarının dikkate alınmasını önlemektedir. Başvurucuların talep ve itiraz aşamalarında ileri sürdüğü iddiaların doğruluğu araştırılmadan sırf taşınmaz sahibi olmalarından hareketle mali güçlerinin yargılama giderlerini karşılayacak düzeyde olduğu sonucu çıkarılamayacağı gibi mahkemeye erişime yapılan müdahalenin gözetilen meşru amaç ile korunmak istenen hak yönünden gerekli ve orantılı olduğu da söylenemez. Bu durumun başvurucu üzerinde aşırı bir yük oluşturduğu ve yapılan müdahalenin ölçüsüz olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir. “ Diğer sorularınız için 0535 572 90 93 numaralı telefondan Danışma hizmeti alabilirsiniz |
12 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |