• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

 

         BÖREKOĞLU HUKUK BÜROSU

                                   Av. Serdar BÖREKOĞLU

Site Menüsü
VERGİ DAVALARI

Vergi Usul Kanunu’nun Madde 377 gereği, Mükellefler ve kendilerine vergi tarh edilenler , vergi cezası kesilenler bu vergilere karşı ve Vergi dairesi tadilat ve takdir komisyonlarınca, tahmin ve takdir olunan matrahlarınada karşı vergi mahkemelerinde dava açabilir.

Vergi davalarının konusu, VUK. nun 378. Maddesinde düzenlenmiş olup vergi mahkemesinde dava açabilmek için 1- Verginin tarh edilmesi 2- Cezanın kesilmesi, 3-Tadilat ve takdir komisyonları kararlarının tebliğ edilmiş olması; tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin yapılmış ve ödemeyi yapan tarafından verginin kesilmiş olması lazımdır.

 Mükellefler, beyan ettikleri matrahlara ve bu matrahlar üzerinden tarh edilen vergilere karşı dava açamazlar. Bu Kanunun vergi hatalarına ait hükümleri mahfuzdur.

VUK nun 378. Maddesine mükerrer ekleme yapılarak, Danıştay ve Vergi Mahkemelerinde yapılacak duruşmalarda, iddia ve savunmanın gerekli kıldığı hallerde, mahkeme vergi davasına konu olan tarhiyatın dayanağı incelemeyi yapmış bulunan inceleme elemanları ile, mükellefin duruşmada hazır bulundurduğu mali müşaviri veya muhasebecisini de dinleyebilirler.

Yukarıda açıkladığımız gibi vergi davalarının konusunu Vergiler, Vergi Cezaları, Tadilat ve Takdir Komisyonu Kararları oluşturur.

Bir verginin tarhında, yani devlet tarafından hesaplanmasında VUK 122. Madde geregi, vergi dairelerinden tarh işeminindeki hatanın düzeltilmesi istenebilir. Yada tarh işlemine karşı 30 güm içinde hukuki yollara başvurulabilinir.

Beyana dayalı tahriyat işlemlerine karşı ancak, beyannamenin ihtirazlı kayıtla verilmesi veya vergi hatasının bulunması halinde dava açılır. Yoksa kimse vergi beyanına karşı dava açamaz.

Tadilat ve Takdir Komisyomlarının karalarına karşı iki istisna dışinda dava açılamaz. Bu komisyonun, matraha dayanan kararları gereği tarh edilen vergilere karşı ise, kararın hukuka aykırılıği sebebiyle dava açılabilir. 

Şirketlerde hissedarlık sebebiyle çok karşılaşılan bir vergi ihtilafında. Aşagıda sonuç kısmını paylaştığımız karar metninde görüleceği üzere, Büromuzun takip ettiği bu davada İstanbul 13. Vergi Dairesi talebimiz doğrultusunda kararını vermiştir.

"Dava konusu ödeme emri içeriği borçların dayanağı olarak asıl borçlu şirket adına düzenlenen 17.06.2019/598 ve 12.06.2015/527 sayılı ödeme emirleri ile 598 sayılı ödeme emrinin tebliğine ilişkin e tebligat delil kaydının dosyaya ibraz edildiği, 527 sayılı ödeme emrine ilişkin tebligat evrakının ise arşivde meydana gelen su baskını nedeniyle ibraz edilemediğinin belirtilerek buna ilişkin imha tutanağı sunulduğu görülmüştür.
Dava konusu ödeme emri içeriği borçların asıl borçlu şirketin beyanlarından kaynaklandığı, söz konusu borçların ((2014/1-12 kurumlar vergisi, 2014/12 gelir stopaj, damga vergileri ile gecikme zammı) 2014 yılına ilişkin olup vadelerinin 2015 yılı olduğu, davacının şirketteki kanuni temsilcilik görevinin süresi (2014/4-2014//11) dikkate alındığında, dayanak beyannamelerin verildiği ve ödenmesi gereken tarihlerde davacının kanuni temsilci olmadığı görülmekle, davacının dönemine ilişkin olmayan borçlar için kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, dava konusu ödeme emrinin iptaline, aşağıda dökümü yapılan 550,40-TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 18.000,00-TL vekalet ücretinin davalı idare tarafından davacıya ödenmesine, artan posta gideri avansının davacıya re'sen iadesine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca bu karara karşı istinaf yolu kapalı olmak üzere,12/11/2024 tarihinde kesin olarak karar verildi "

Diğer sorularınız için

0535 572 90 93 numaralı telefondan

Danışma hizmeti alabilirsiniz

  
2 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın